Ana içeriğe atla

Yapıya Dayalı Anlatım Bozukluğu



*İki yargıyı aynı ögeye bağlamak her zaman doğru olmayabilir.  Bunu şu şekilde somutlaştıralım:

Bir kedi yavrusu ve tavşan yavrusunu birlikte beslemek isteyen birini düşünelim. Kutuya sadece marul atmakla hayvanları beslemiş olur mu? İki farklı ihtiyaca sahip hayvanı, aynı gıdayla beslemek gibi iki farklı yüklemi tek bir ögeye bağlamakta yanlış olur.

Öge Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları 

*Öge eksikliği tek yüklemli cümlelerde aranmaz.  

*İki yüklemli sıralı veya bağlı cümlelerde ya da içinde fiilimsi barındıran birleşik cümlelerde aranır.
 İhtiyaca göre gıda gibi ihtiyaca göre  öge belirlemek gerekir.

Teyzesini gerçekten çok özlüyor, mektuplar yazıp hasretini anlatıyordu. 

Kimi özlüyor? 
Kime hasretini anlatıyordu?

Teyzesini özlüyor,  teyzesini hasretini anlatıyordu.

şeklinde iki yüklem aynı nesneye bağlanmış.
Oysa ikinci cümlenin nesneye değil dolaylı tümlece ihtiyacı var.

Teyzesini gerçekten çok özlüyor, ona mektuplar yazıp hasretini anlatıyordu. 


Eksik Öge Nasıl Anlaşılır? 

Sorulardaki şıkları ögeleri belirleyerek yapılacak teknik okumalarla Öge eksiklerini bulmanız kolaylaşır. 

Hasan'a herhangi bir şey sormamış, eve göndermek için de acele etmemişti.

Yüklemler belirlenerek, sorulacak sorular düşünülmeden teknik bir okuma yapılamaz.

-Kime sormamış?
- Hasan'a 
-Kimi eve göndermek için de acele etmemişti?
- Hasan'a

Cevaplardan biri anlamlı, biri anlamsız oldu. 

Cümlede eksik olan nesne oldu peki bunu nereden anladık ?????

* Eksik olan öge yalın haldeyse özne eksikliği, 


* Eksik olan öge  -ı,-i,-u,-ü  belirtme hal eki almışsa nesne eksikliği, 


* Eksik olan öge  -e,-de,-den  eklerinden herhangi birini aldığında dolaylı tümleç  eksikliği,


* Eksik olan öge -ın, -in,-un,-ün eklerinden herhangi birini aldığında tamlayan eksikliği,


* Eksik olan öge zarffiil eklerinden herhangi birini aldığında zarf tümleci eksikliği,


* Eksik olan sözcük çekimli fiilse  yüklem eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. 

*Eksik olan sözcük edat alıyorsa edat tümleci eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır.

Özne eksikliği

*Özne eksikliği, genellikle birden fazla yargı barındıran cümlelerinde görülür. 


*Özne, yargılardan birini karşılarken diğer yargıyı karşılamıyorsa anlatım bozulur.


*Eksik olan sözcük yalın halde (herhangi bir hal eki almayan) olmalıdır. 


Tavanın bakırı çıkınca kullanılmaz oldu. 

Tavanın bakırı çıkınca, tava kullanılmaz oldu. 

 

Otel inşaatı 2 Ekim'de tamamlanacak ve hizmete açılacak.  

Otel inşaatı 2 Ekim'de tamamlanacak ve otel hizmete açılacak.


Bilgi Notu:  Gizli özne kullanımı -bazı durumlar hariç- bir özne eksikliği değildir.


Yüklem eksikliği

Sıralı ve bağlı cümlelerde yüklemin ortak kullanılması bazen yapısal bozukluklara neden olur.

Eksik olan öge  çekimli fiilse yüklem 
eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. 

Gördüklerinin yarısına, duyduklarının hiçbirine inanma.

Gördüklerinin yarısına inanma, duyduklarının hiçbirine inanma, şeklinde iki cümle aynı yükleme bağlanmış.

Gördüklerinin yarısına inan, duyduklarının hiçbirine inanma.

Sen kendi işine, biz kendi işimize bakalım. 

Sen kendi işine bak, biz kendi işimize bakalım.

Ben onu o da beni tanımazdı.


Özne-yüklem uyumsuzluğu

* Tekillik-çoğulluk bakımından

*Özne tekil ise, yüklem de tekil olmalıdır. 

(Ancak bazen saygı veya alay amacı ile yüklem çoğul kullanılabilir.)

Sayın Başkan kürsüye teşrif ediyorlar. (doğru)

Küçük Bey hâlâ gelmediler. (doğru)

*Özne "insansa ve de çoğulsa" yüklem tekil veya çoğul olabilir. 

Küçük kızlar, bütün meseleyi öğrenmiş.

Küçük kızlar, bütün meseleyi öğrenmişler.


*Özne insan dışı varlıksa yüklem tekil olur.

Çatıdaki kiremitler, büyük bir gürültüyle yere yuvarlandılar. ( Yanlış)

Çatıdaki kiremitler, büyük bir gürültüyle yere yuvarlandı. (Doğru)

Çoğul ekleri sadece isimlere gelirler.

Hayaller insanları fazlasıyla oyalamışlar.

Uyarı: İnsandışı varlıklar kişileştirildiğinde yüklem çoğul olabilir.

Küçük taşlar sevinçle derenin kenarından suya yuvarlandılar.


*Özne belgisiz sıfat, belgisiz zamir ya da sayı sıfatı ise yüklem tekil olur.


Herkes, gecenin karanlığında yolu bile görmeden saatlerce çaresiz, aç ve susuz yürüdüler .


Herkes yürüdüler.


Birkaç kişi, halkın gözünde edindikleri yeri kaybetmek istemiyorlardı.


Birkaç kişi istemiyorlar.


İki kardeş, yolun karşısına büyük bir telaşla ve hiçbir yere bakmadan geçtiler.


İki kardeş geçtiler.


* Kişi bakımından uyum tekillerde

Özne.                   Yüklem.

Ben ve Sen.              Biz

Ben ve O.                Biz

Ben, sen ve o.           Biz

Sen ve O.                Siz


* Kişi bakımından uyum çoğullarda

Özne.              Yüklem

Biz ve Siz.             Biz

Biz ve Onlar.           Biz

Biz, Siz ve Onlar.      Biz    

Siz ve Onlar.           Siz


Ben ve Ali, yarın bu işi okuldan sonra halledeceğim.

Hasan ve sen beni kasabanın dışında bekle.

Sen, Nurdan ve Binnur ile bir şeyler konuşmak için gizlice balkona çıktı.


* Olumluluk-olumsuzluk bakımından

Türkçede bazı belgisiz zamirler ve bazı bağlaçlar sadece olumlu veya sadece olumsuz yüklemle birlikte kullanılır:    

herkes, bütün, hem ... hem ..., ne ... ne ... > olumlu 

hiçbiri, kimse > olumsuz 


Eve ne halası ne de çocukları gitmedi (yanlış) 

Eve ne halası ne de çocukları gitti. (doğru)


Herkes canla başla çalışıyor, şikayet etmiyordu. (yanlış) 

Herkes canla başla çalışıyor, kimse şikayet etmiyordu. (Doğru.)


Nesne  eksikliği

Nesne eksikliği, genellikle iki yüklemli cümlelerde aranır. 

Dolaylı tümleç ile başlayan cümlelerde nesne eksikliği ortaya çıkar.


Elbisesine çekidüzen verdi, eliyle iyice düzeltti.

Elbisesine çekidüzen verdi, elbisesine eliyle iyice düzeltti, şekilde bağlanmış.

Elbisesine çekidüzen verdi, elbisesini eliyle iyice düzeltti.


Kızlarına iyi bir birikim kazandırmış, her türlü koşula hazırlamıştır.

Kızlarına iyi bir birikim kazandırmış, kızlarına her türlü koşula hazırlamıştır.

Kızlarına iyi bir birikim kazandırmış, onları her türlü koşula hazırlamıştır.


Sosyal medyada yayınlananlara inanmıyor, okumaktan da geri kalmıyordu.

Babalar çocuklarına hep inanır, kolayca bağışlar.

Dolaylı tümleç eksikliği

Sıralı veya bileşik cümlelerde görülür. Nesne ile başlayan cümlelerde genellikle dolaylı tümleç eksikliği ortaya çıkar.


Yeni çıkan kitapları incelemek ve tezi için yararlanmak istiyordu. 

Yeni çıkan kitapları incelemek ve yeni çıkan kitapları tezi için yararlanmak istiyordu. (Şeklinde bağlanmış)

Yeni çıkan kitapları incelemek ve onlardan tezi için yararlanmak istiyordu. 


Uyarı: İki yüklemli cümlelerde öge her iki yüklemi de karşılıyordu tekrar kullanmak anlatımı bozar.

Teyzesine sinirlenmişti, ona söyleyecek söz bulamamıştı. 

Teyzesine sinirlenmişti, söyleyecek söz bulamamıştı. 

Yeşil otları ortakla biçmiş, otları koyunların önüne dökmüş çoban.

(Gereksiz sözcük kullanımı kabul edilir.)


Akşamları kütüphaneye gider, bir saat kitap okurdum.

Eve girerken ve çıkarken dikkat çekmeye özen gösterin.

Edat tümleci eksikliği

*Genellikle iki yüklemli cümlelerde görülür:

*Eksik sözcük edatla birlikte kullanılır.


Yaşlı halasına hemen her gün uğrar, ilgilenirdi.  

Yaşlı halasına hemen her gün uğrar, onunla ilgilenirdi.

Bu yaşta güçlüklere nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı?

Uyarı: Şıklarda edat tümleçi yoksa zarf tümleci işaretlenir.

Tamlama Yanlışlıkları 

*Cümlede iyelik ekinin bulunmasına rağmen -ın,-ın ekinin eksik olması anlatımı bozar.

Memleketime çoktan bahar gelmişti ve çiçekleri açmıştı.

Memleketime çoktan bahar gelmişti ve memleketin çiçekleri açmıştı.

Hayatındaki güzellikleri görüyor ama kıymetini bilmiyordu.

Hayatındaki güzellikleri görüyor ama güzelliklerin kıymetini bilmiyordu.

* Sıfatın belirtisiz isim tamlamasına bağlanması anlatımı bozar. Bu genellikle ortasında  ve bağlacı bulunan  tamlamalarda aranır.

Şiddetli rüzgar nedeniyle özel ve devlet okullarında eğitime ara verildi.

Şiddetli rüzgar nedeniyle özel okullarında ve devlet okullarında eğitime ara verildi.

Şiddetli rüzgar nedeniyle özel okullarda ve devlet okullarında eğitime ara verildi.


Bu merkezde çeşitli kültürel ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi.

 Derste belgisiz ve sayı sıfatları üzerine onlarca örnek bulduk.

Ek-fiil eksikliği

Ek fiil eksikliği genellikle değil olumsuzluk edatının olduğu yerde aranır. 

Türkçedeki ek-fiil(ek-eylemler)

 "idi", "imiş", "ise"

 ve "-im,-sin-dir;-iz,-siniz,-dirler"dir. 


Bunların özellikle bağlı ve sıralı cümlelerde kullanılmaması, anlam bozukluğuna neden olabilir.

Getirdiği çorba lezzetli fakat yeterince sıcak değildi. 

Getirdiği çorba lezzetli değildi fakat yeterince sıcak değildi, şeklinde bağlanmış. 

Getirdiği çorba lezzetliydi fakat yeterince sıcak değildi, şeklinde düzeltilir.

Çocuğun yaşı küçük, boyu da uzun değildi.

Yaşlı kadının bakışları güzel ama dostça değildi.

Fiilimsilerin yanlış kullanılması

Türkçede fiilimsi (eylemsiler) isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiildir. Bunların hatalı kullanımı veya gerektiğinde kullanılmaması anlatım bozukluğuna neden olur.

  • Doktor hastanın tuzlu yemekler ve alkol almasını yasakladı. (Yemek "alınmadığı" için, "yeme" isim-fiili eklenmelidir.)
  • Doktor hastanın tuzlu yemekler yemesini ve alkol almasını yasakladı. (doğru)

Fiil çatısı uyumsuzluklar

Cümledeki fiillerin çoğunlukla etkenlik edilgenlik bakımından uyumsuz olmasından kaynaklanır.

 Cümlede özne hem belli hem de belli değil olamaz.

Etraftaki tüm yapraklar toplayıp bir kenarda yakıldı.



Fiilimsi etken, yüklem edilgen çatılı olması anlatımı bozmuş.

Cümle ya tamamen edilgendir ya da etkendir.

Diğer konular için tıklayın.

YAZIM YANLIŞLARI (KURALLARI)

    YAZIM KURALLARI (YANLIŞLARI) Aşağıdakilerden hangisinde yazım yanlışına yer verilmiştir? ÇÖZÜM:   Tek bir soru kalıbıyla yüzlerce maddeden oluşan, kurallar silsilesi sorulmaktadır. Sözcüklerin büyük ,küçük yazılması;birleşik ya da ayrı yazılması ;ses olayları gibi pek çok şey yazım yanlışı vardır/yoktur ,soru kalıbları ile sorulur. *Ses Bilgisiyle İlgili Yazım Yanlışları: 1.Ünlünün düşürülmesi gereken yerde düşürülmemesi yazım yanlışıdır . (İki heceli sözcüklerde ve birleşik fiillerde  aranır.) Şe hiri iyi bilen biriyle gezmeyi fi kir edecek kadar akıllıydı.                                    O gece ka rın ı çok ağrımış ,ağrısı hafifleyince haline şü kür eder.                       ...

Nesne Yüklem İlişkisi

  NESNE YÜKLEM İLİŞKİSİ BAKIMINDAN                                   CÜMLELER Aşağıdakilerin hangisinde eylem nesne-yüklem ilişkisi bakımından diğerlerinden farklıdır?   Bu soru kalıbını çözmek için önce nesnenin ne olduğunu bilmek gerekir. Nesne nedir?:    * Nesne yapılan işten etkilenen herhangi bir şeydir. * Yükleme sorulan " Ne, Neyi, Kimi" sorularına cevap veren ögelerdir. Kısa yol: * Fiilin başına " ONU " getirildiğinde fiil anlamlı olursa nesne alabilir demektir. (Onu) satmış. (Anlamlı, nesne almış.) Kitaplığındaki bazı kitapları yok pahasına satmıştı.  (  Neyi satmış?) Kitaplığındaki bazı kitapları (işten etkilenen) UNUTMA: Nesne, sadece cansız varlık değildir; insan da işten etkilenen olduğunda nesne olarak isimlendirilir.   * Kim ve kimi soruları insanı buldurmak için söylenir. Yalının sahibini hastaneye kaldırıldılar.  Kimi hastan...

Yazım Yanlışları Uygulama

    1.    İkide bir çocukca sorular sorması canımızı sıkmışdı. 2.   Burağ’ın fikirini savunan bir kaç kişi kalmıştı.  3.    1943'de İstanbul da   doğmuş fakat fikirleri anadoludan beslenmiştir. 4.    Seni gördümmü annemin konuk severliğini hatırlıyorum. 5.   Paris’de büyükelçilik yapmış,kötülük nedir de bilmiyen biriydi. 6.   Bende göğüsümü üşüttüm dün gece . 7.   Toprakda binlerce organizma yaşarki toprakda verim sağlanır. 8.   Sabahtan beri omuzum ağrıyor kimse bana yardımetmiyor. 9.   insanın bilinç altını dolduran bir takım olaylar olur. 10.     Hiç birimiz Zeynebi görmedikte görmekde istemedik.   Aşağıdaki cümlelerdeki   yazım yanlışlarını bulalım. 1.     Türkler, müslümanlığı 10. yüzyılda kabuletti.   2.     Bu bitkiye iç Anadolu’da klavuzlar yardımıyla ulaşa bildik.   3.    Odaya  Güneş girmiyorsa  ora...

Noktalama İşaretleri

    NOKTALAMA SORULARI NASIL ÇÖZÜLÜR? Özellikle, çok sorulan paragraf tipi soruları çözerken dikkat edilmesi gereken üç temel kural vardır. I.KURAL:   Nokta, soru işareti, ünlemden sonra mutlaka büyük harfle başlar. Beni gerçekten gördü mü (    ) yalan mı söylüyor(    ) bilmiyorum( ) (?) (?) şıkkı cevap olmaz. Soru anlamı taşımış olmasına rağmen, boşluğa soru işareti gelmez. Küçük harf geliyorsa virgül atılarak cümleye devam edilir. II:KURAL: Virgül, noktalı virgül den sonra- özel isim yoksa -mutlaka küçük harfle başlar. Sülalade akıllı (   ) işten anlayan (   ) mantıklı düşünen tek kişiydi. Hacı Kalfa (  ) kendini çok iyi yetiştirmişti (   ) birçok önemli eser vermiş bir bilim adamıdır III:KURAL: İki nokta, üç noktadan sonra duruma göre bazen büyük, bazen de küçük başlar. * İki noktadan sonra açıklama yapılıyorsa büyük, sıralama yapılıyorsa küçük başlar. Sanatçıdan beklenen şudur: Halka gereken kültürel mirası v...

Sınava Nasıl Çalışmalıyım?

      Her gün aynı saatte çalış. İnsanlar için en verimli çalışma saatleri ,sabah  8 ile 12 arası olduğu bilinir. Bu zaman diliminde zihin daha aktiftir.  Kişisel farklılıklar ve çevre etkisi ya da ev düzenine bağlı olarak bu saatler değişebilir. Önemli olan her gün aynı saatte çalışabilmektir.Az da olsa devamlı yapılan çalışma başarı getirir.  Çalışmayı tam bir alışkanlık haline getirmek için sabretmek gerekir.     Küçük yaşta ilim öğrenmek için evinden ayrılan bir öğrenci kendini yetersiz hissetmiş ve eve dönmek için yola koyulmuş. Yolda sıcaktan korunmak için bir mağaraya sığınmış. Mağaranın tavanından damlayan suyun taşı oyduğunu fark etmiş. Benim kafam taştan da sert değil ya demiş ve medreseye dönmüş. Dönemin önemli âlimlerinden biri olmayı başarmış. Unutma ki taşı delen suyun sertliği değil, devamlılığıdır . Çalışmayı zincir olarak düşün, her günün bir halka olduğunu ve kopmaması gerektiğini bil . Başlayan bir alışkanlığa, ...

Fiilimsiler (Eylemsiler)

Aşağıdakilerden hangisinde fiilimsiye / eylemsiye yer verilmiştir? Bu soru kalıbında ilk olarak fiilimsi nedir, nasıl bulunur, sorularına cevap bulmak gerekir. FİİLİMSİ NEDİR?: *Fiile benzeyen fakat fiil olmayan  (isim,sıfat ya da zarf olan) sözcüklerdir. *Görünüşü fiil benzediği için pek çok  öğrenci fiilimsileri, fiil sanır.       Üşümek      (isim)    Üşüye n      (sıfat)    Üşüterek    (zarf)  Örnekteki sözcükler fiil gibi görünse de fiil  değil fiilimsiler. FİİLİMSİ NASIL BULUNUR? I.KURAL:  Kökü ya da gövdesi fiil olan  sözcükler fiilimsi olabileceği için ilk  şart kökü fiil olan sözcükler  seçilmesidir. Halasının oğlunun diğer çocuklardan  farklı  yönleri vardı. Yukardaki cümlede   fiil köküne sahip  sözcük yok, tüm kökler isim kökü  olduğuna göre   fiilimsi de yok. II.KURAL: Fiilin aldığı e...

SÖZCÜKTE YAPI (KÖK BİLGİSİ)

       KÖK VE KÖKÜN TÜRÜ                                              Aşağıdakilerden hangisinin kökü, sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır? Bu kalıpta iki bilgi sorgulanmaktadır :                       1 .Sözcüğün kökü nasıl bulunur?   2. Kökün türü nasıl belirlenir? Soruya sözcüğün kökünü belirlemekle başlayalım.   A.KöK NASIL BULUNUR? I.AŞAMA:   Sözcüğün anlamlı en küçük parçası bulunur. ilgisizlik -anlamlı en küçük parça – il               Anlatım anlamlı en küçük parça – an   Peki ama bu kökler doğru mu?? II.AŞAMA : Bulunan kökle sözcüğün son hali arasında anlam ilişkisi olup olmadığına bakılır.  Anlam ilişkisi varsa kök doğru bulunmuştur, anlam ilişkisi yoksa kök yanlış bu...

CÜMLENİN ÖGELERİ

      Ögeler  Nasıl Ayrılır? *Her cümle bir iş ya da bir durumu anlatır. *Cümledeki iş ya da durum yüklem  dir. *Cümlede söz edilen işi yapan,   özne   dir. *Cümlede söz edilen işten etkilenen nesne   dir. *Cümlede işin mekanı dolaylı tümleç (yer tamlayıcısı)  dır. *Cümlede işin nasıl, ne zaman, ne kadar olduğunu anlatan zarf tümleci   dir. ÖGE AYIRT EDERKEN NELERE DİKKAT EDİLİR? I. Cümlede ilk yüklem bulunur. *Yüklem doğru bulunmazsa diğer ögeler doğru bulunamaz. *Diğer tüm ögeler yükleme sorulan sorulara, verilen cevaplarla bulunur. II. Yüklemden sonra özne ,özneden sonra diğer ögeler bulunur. (Böyle sıralanmasının sebebi özne ve belirtisiz nesnenin aynı sorulara cevap vermesidir.Ne ve Kim sorularına verilen ilk cevap özneyi ,   İkinci cevap belirtisiz nesneyi buldurur.) Çocuklar, evde uçurtma yapıyor. Yapıyor (Yüklem) Yapan kim ? Çocuklar   (özne) Ne yapıyor?   Uçurtma   (Belirtisiz Nesne) III...

Şiirde Kafiye ve Redif

    Şiirde Kafiye (Uyak) ve Redif Redif nedir,nasıl bulunur?: *Satır sonlarındaki sözcükler ekine köküne ayrılır. *Yapılan ayrımda yazılışları ve  görevleri  aynı olan eklere redif denilir.  *Ek halinde ve sözcük halinde olmak üzere iki grupta incelenir. Ek Halinde Redif: Ağaçlar hu çeker iniler t aş lar Bülbül, gözlerinden akıtır y aş lar   “ lar ” çoğul ekleri aynı görevde olduğundan    rediftir.  - aş  sesleri iki ses benzerliğine dayandığından tam uyaktır.  Söz ola kese sa vaş ı       Söz ola kestire b aş ı Söz ola ağulu  aş ı Bal ile yağ ede bir söz     -ı harfi üç dizede de belirtme hal eki görevinde kullanıldığı için redif tir.    Sözcük Halinde Redif: *Satır sonunda tekrarlanan aynı anlamda kelimelerin oluşturduğu ses benzerliğine de sözcük halinde redif denilir.     Garibim namıma Kerem  diyorlar Aslı’mı el almış harem  diyorlar Ha...

SES BİLGİSİ

       Ses Bilgisi (Olayları) Kökle ekin ya da ekle ekin birleşmesi sırasında meydana gelen olaylara ses bilgisi denilir.  Ses bilgisi sorularını çözebilmek için sözcükte yapı bilmek gereklidir. Sözcüğün ilk hali bilinirse meydana gelen ses olayı da anlaşılır. Sözcüğün kökü ve köke gelen ekler ayırt edilir. Besliyordu    sözcüğünün ilk hali   besi-le-yor-du    sözcükte ünlü düşmesi ve ünlü daralması vardır. Anlattığı    sözcüğünün ilk hali    anla-t-dık-ı    sözcükte ünsüz sertleşmesi ve ünsüz değişimi vardır. 1.Aşağıdakilerden hangisinin  büyük ünlü uyumuna uymama nedeni diğerlerinden farklıdır? *   Büyük Ünlü Uyumu Nedir?      Büyük ünlü uyumu kalın ünlülerden sonra kalın,ince ünlülerden sonra ince ünlünün gelmesidir.     -a,-ı,-u,-o      Kalın ünlüler       -e,-i,-ü,-ö      İnce ünlüler   Büyük d...