Ana içeriğe atla

Edat Bağlaç

EDAT ve BAĞLAÇLAR 

Aşağıdakilerden hangisinde edat ya da bağlaca yer verilmiştir?
Bu soru kalıbını çözebilmek için türlerin  temel özelliklerini bilmemiz gerekir.
        Temel Özellikleri 
I.Kural: Tek başına anlamı olmayan, cümle içinde anlam kazanan sözcüklerdir.(Bu özellik hem edat hem de bağlaç için geçerlidir.)

ile
için 
ama    
veya

Begüm ile Bilge aynı kitapları okudu. 
Defne için rekabet gücü önemliydi.
Alabilecek parası vardı ama cesareti yoktu.
Kulağının dibinde  veya beyninin içindeydi.

II.Kural: Edatlar genellikle bağlaçlar ile karıştırılabilir.Nasıl ayırt edilir?

 Bağlaçlar, iki sözcüğü ya da iki cümleyi birbirine bağlayan sözcüklerdir. Genellikle cümleden çıkarıldığında anlamı etkilemez.

İnsanlar ve doğa üzerine yazılar yazdı.
Gelecek birileri var fakat yeterli değil.

Edatlar ( İlgeçler) sadece cümleler ve sözcükler arası anlam ilişkileri kurma konusunda görevlidir. Genellikle cümleden çıkarıldığında anlamı etkileyen sözcüklerdir.

Annesi gibi erken kalkmayı seviyor.
Başkan gelene kadar sınıfı ben yöneteceğim.

III.Kural: Hem edat hem de bağlaç olarak kullanılan sözcükler.

Yalnız 
Ancak 
Tek
Bir
İle  

*"Yalnız, ancak, tek, bir " yerine sadece getirildiğinde anlamlıysa edattır.

Beni yalnız o aramıştı.
Dedesiyle ancak iki dakika görüşebildi. 
Bu konuda tek sen bilgi sahibisin.
Bir seni sevdi gönlüm.

*"Yalnız,  ancak,  tek, bir" yerine ama, fakat getirildiğinde anlamlıysa bağlaçtır.

Bugün çalışmaya başladı yalnız bitiremedi.
O para bulunur ancak ödenebilir mi?

* ile yerine ve bağlacı getirildiğinde sözcük anlamlıysa bağlaç, anlamsızsa edattır.

Kitap ile defter alacak parayı bulmuştu.
Kitap ile desteklediği kulesi birden yıkıldı.

Bilgi notu: ile başındaki - i harfi düşer ve kendisinden önceki sözcüğe eklenir.

Kitapla defter alacak parayı bulmuştu.
Kitapla desteklediği kulesi birden yıkıldı. 


Aşağıdaki cümlelerin hangisinde edata yer verilmemiştir?

A) Öğrendiği doğru düşünceleri uygulayabilmek için daha iyi fırsat olmazdı.

B) Kardeşimin yardımı ile içeriye girdim ve eşyaları çıkardım.

C)Kedinin gözleri karanlıkta ateş parçası gibi parlıyordu.

D) Şehirdeki  yalnız yaşayış ne kadar sürdü bilmiyorum.

E) Bâki'yle şiirlerini okuma şerefine nail olmuş bahtiyarlardandı.

EDATLAR (İLGEÇLER)

*Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer sözcükler arasında ilişki kuran kelime türüdür. 
*Kendi başına bir anlamı olmayan, diğer söz ve söz öbekleriyle kullanıldığında anlam kazanır.  
Sözcük +edat= edat öbeği

Sabahtan beri seni bekliyorum. 

*Eklendiği söz öbeğine sıfat, zarf gibi görevler kazandıran sözcüklerdir.
Aslan (isim)
Aslan gibi delikanlı (sıfat)
Aslan gibi saldırdı (zarf)

En çok kullanılan edatlar:

Aşağıdakilerden hangisinde edat diğerlerden farklı anlamda kullanılmıştır?

Edatların cümle içinde kazandığı anlamları sorgulayan soru kalıplarıdır, çözebilmek için edatların da cümledeki anlamları bilinmelidir. 

İle 

Kimin ile (birliktelik), 

ne ile (araç/vasıta), 

nasıl (durum) anlamı katar.

Teyzeleri kasabadan trenle gelecekmiş. (araç)
Bahçede, kardeşimle oynuyor. (birliktelik)
Muhtar, telaşla odaya girdi. (durum)

İçin

Onu görmek için kütüphaneye gitti. (amaç)
Uyanamadığım için geç kalmıştım. (neden-sonuç)
Senin için herkes iyi şeyler söylüyor. (hakkında)
Papatya, benim için apayrı bir çiçekti. (görecelik)
Bu hazırlıkları konuklar için yaptık. (aitlik)
Çocukları için her fedakârlığı yapardı. (uğruna)

Gibi

Kardeşim, melek gibi biriydi. (benzerlik)
Saat üç gibi evden çıktı.(aşağı yukarı)
Zil çaldığı gibi dışarı çıktık. (tezlik)
Birazdan fırtına çıkacak gibi. (tahmin, olasılık)

Sanki

Ağaçlar, sanki bir dev gölgesiydi (benzerlik)
Babam, sanki seni dinler de! (inanmama)
Sanki birazdan yağmur yağacak. (tahmin, olasılık)

Göre

Kafama göre bir araba bulamadım. (uygunluk)
Sana göre hangimiz suçlu? (kanaat, görüş)
Bu sınav dünküne göre daha kolaymış. (karşılaştırma)

Kadar

Bu konuyu sabaha kadar halletmeliyim. (zaman, süre)
Ayvalar yumruğum kadardı. (benzerlik)
Durakta bir saat kadar bekledim. (yaklaşık)
Hiç kimseyi senin kadar sevmedim. (karşılaştırma)
Tilki kadar kurnaz bir adam. (derece, ölçü)

Üzere

Yarın getirmek üzere arabayı alabilirsin. (şartıyla)
Teşekkür etmek üzere sahneye çıktı. (amacıyla)
Anlaştığımız üzere yarın buluşuruz.   (şekilde, tarzda)
Uçağımız kalkmak üzereydi.  (zaman)

Doğru

Çocuklar sahile doğru yürüyorlar. (yön)
Akşama doğru buralar sakinleşir. (zaman)

Karşı

Güneşe karşı uzamış yatıyor. (yön)
Sabaha karşı köye vardık. (zaman)

Başka

Senden başka herkes maça gitmiş. (dışında, hariç)

Not: “Doğru, karşı, başka” sözcükleri, cümle içinde ilgeç dışında değişik görevler kazanabilir.

Çocuklarına her zaman, doğru söylüyorum. (Zarf)
Sence doğru tarafa mı gidiyoruz? (sıfat)
Sonunda doğruyu buldum. (ad)

Arabası karşıdan, çok net gözüküyor. (ad)
Evimiz şehrin karşı yakasındaydı. (sıfat)
Babasına asla karşı gelmez.(zarf)

Sana başka, bana başka konuştu. (Zarf)
Bize başka bir adres verdiler. (sıfat)
Bunu başkasından duymuş. (adıl)

BAĞLAÇLAR:

*Eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini (isim, sıfat tamlamaları gibi), cümleleri birbirine bağlayan sözcüklerdir. 

Akıllı ve hayırlı bir evlat istemişti.

Karlı geçitler ya da insan eli değmemiş topraklar...

Gün çoktan doğmuştu fakat kimse tarlaya gitmemişti.

* Bağlama görevi dışında birçok anlam ilgileri de kurmaktadır.

* Bağlaçlar her zaman ayrı yazılır. (İle hariç)

Sık kullanılan bağlaçlar:

* ve, veya, ile, ama,fakat, de,bile, dahi, ancak, 

* çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem , 

* hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki,

 * ne … ne, ya..ya ,öyle, öyle ki, sanki,

* şu var ki, üstelik, yahut, yalnız, yoksa, zira...


Sıralama bağlaçları: (ile, ve)

Hayır ve şer birlikte olmaz.

İnsanlar hayal ile gerçek arasında sıkışmış. 


Üstelik bağlaçları: (de, bile, dahi)

Hataları da olmuştur. 

Sinemaya  bile gitmiştik.

Amcası  dahi onunla konuşmuyor. 


Seçme bağlaçları: ( veya, veyahut, yahut, ya...ya, ya da)

Sabahları veya akşamları ne fark eder ?

Sabahları veyahut akşamları ne fark eder ?

Sabahları yahut akşamları ne fark eder ?

Ya sabahları ya akşamları ne fark eder ?

Sabahları ya da akşamları ne fark eder ?


Olumluluk olumsuzluk bağlaçları: ( ama, fakat, lakin, ancak, yalnız)

Her zaman sakindi ama damarına basılınca değişirdi.

Her zaman sakindi fakat damarına basılınca değişirdi.

Her zaman sakindi lakin damarına basılınca değişirdi.

Her zaman sakindi ancak damarına basılınca değişirdi.

Her zaman sakindi yalnız damarına basılınca değişirdi.

Ne   ...  Ne  bağlacı: 

Cümlede olumsuzluk ve arasında anlamlarını katmak için kullanılır. 

Ne bizimle gelir ne başkalarıyla olurdu.

Ne çalışkan ne tembel  biriydi. 


Karşılaştırma bağlaçları:( ise, rağmen, eğer)

Eğer  sonunu bilseydiniz böyle davranmazdınız. 

Şayet bizim için geliyorsa çok geç kaldılar.

Yemekhaneye gittik, Ahmet ise bizle gelmedi.




Diğer konular için tıklayın.

YAZIM YANLIŞLARI (KURALLARI)

    YAZIM KURALLARI (YANLIŞLARI) Aşağıdakilerden hangisinde yazım yanlışına yer verilmiştir? ÇÖZÜM:   Tek bir soru kalıbıyla yüzlerce maddeden oluşan, kurallar silsilesi sorulmaktadır. Sözcüklerin büyük ,küçük yazılması;birleşik ya da ayrı yazılması ;ses olayları gibi pek çok şey yazım yanlışı vardır/yoktur ,soru kalıbları ile sorulur. *Ses Bilgisiyle İlgili Yazım Yanlışları: 1.Ünlünün düşürülmesi gereken yerde düşürülmemesi yazım yanlışıdır . (İki heceli sözcüklerde ve birleşik fiillerde  aranır.) Şe hiri iyi bilen biriyle gezmeyi fi kir edecek kadar akıllıydı.                                    O gece ka rın ı çok ağrımış ,ağrısı hafifleyince haline şü kür eder.                       ...

Nesne Yüklem İlişkisi

  NESNE YÜKLEM İLİŞKİSİ BAKIMINDAN                                   CÜMLELER Aşağıdakilerin hangisinde eylem nesne-yüklem ilişkisi bakımından diğerlerinden farklıdır?   Bu soru kalıbını çözmek için önce nesnenin ne olduğunu bilmek gerekir. Nesne nedir?:    * Nesne yapılan işten etkilenen herhangi bir şeydir. * Yükleme sorulan " Ne, Neyi, Kimi" sorularına cevap veren ögelerdir. Kısa yol: * Fiilin başına " ONU " getirildiğinde fiil anlamlı olursa nesne alabilir demektir. (Onu) satmış. (Anlamlı, nesne almış.) Kitaplığındaki bazı kitapları yok pahasına satmıştı.  (  Neyi satmış?) Kitaplığındaki bazı kitapları (işten etkilenen) UNUTMA: Nesne, sadece cansız varlık değildir; insan da işten etkilenen olduğunda nesne olarak isimlendirilir.   * Kim ve kimi soruları insanı buldurmak için söylenir. Yalının sahibini hastaneye kaldırıldılar.  Kimi hastan...

Yazım Yanlışları Uygulama

    1.    İkide bir çocukca sorular sorması canımızı sıkmışdı. 2.   Burağ’ın fikirini savunan bir kaç kişi kalmıştı.  3.    1943'de İstanbul da   doğmuş fakat fikirleri anadoludan beslenmiştir. 4.    Seni gördümmü annemin konuk severliğini hatırlıyorum. 5.   Paris’de büyükelçilik yapmış,kötülük nedir de bilmiyen biriydi. 6.   Bende göğüsümü üşüttüm dün gece . 7.   Toprakda binlerce organizma yaşarki toprakda verim sağlanır. 8.   Sabahtan beri omuzum ağrıyor kimse bana yardımetmiyor. 9.   insanın bilinç altını dolduran bir takım olaylar olur. 10.     Hiç birimiz Zeynebi görmedikte görmekde istemedik.   Aşağıdaki cümlelerdeki   yazım yanlışlarını bulalım. 1.     Türkler, müslümanlığı 10. yüzyılda kabuletti.   2.     Bu bitkiye iç Anadolu’da klavuzlar yardımıyla ulaşa bildik.   3.    Odaya  Güneş girmiyorsa  ora...

Noktalama İşaretleri

    NOKTALAMA SORULARI NASIL ÇÖZÜLÜR? Özellikle, çok sorulan paragraf tipi soruları çözerken dikkat edilmesi gereken üç temel kural vardır. I.KURAL:   Nokta, soru işareti, ünlemden sonra mutlaka büyük harfle başlar. Beni gerçekten gördü mü (    ) yalan mı söylüyor(    ) bilmiyorum( ) (?) (?) şıkkı cevap olmaz. Soru anlamı taşımış olmasına rağmen, boşluğa soru işareti gelmez. Küçük harf geliyorsa virgül atılarak cümleye devam edilir. II:KURAL: Virgül, noktalı virgül den sonra- özel isim yoksa -mutlaka küçük harfle başlar. Sülalade akıllı (   ) işten anlayan (   ) mantıklı düşünen tek kişiydi. Hacı Kalfa (  ) kendini çok iyi yetiştirmişti (   ) birçok önemli eser vermiş bir bilim adamıdır III:KURAL: İki nokta, üç noktadan sonra duruma göre bazen büyük, bazen de küçük başlar. * İki noktadan sonra açıklama yapılıyorsa büyük, sıralama yapılıyorsa küçük başlar. Sanatçıdan beklenen şudur: Halka gereken kültürel mirası v...

Sınava Nasıl Çalışmalıyım?

      Her gün aynı saatte çalış. İnsanlar için en verimli çalışma saatleri ,sabah  8 ile 12 arası olduğu bilinir. Bu zaman diliminde zihin daha aktiftir.  Kişisel farklılıklar ve çevre etkisi ya da ev düzenine bağlı olarak bu saatler değişebilir. Önemli olan her gün aynı saatte çalışabilmektir.Az da olsa devamlı yapılan çalışma başarı getirir.  Çalışmayı tam bir alışkanlık haline getirmek için sabretmek gerekir.     Küçük yaşta ilim öğrenmek için evinden ayrılan bir öğrenci kendini yetersiz hissetmiş ve eve dönmek için yola koyulmuş. Yolda sıcaktan korunmak için bir mağaraya sığınmış. Mağaranın tavanından damlayan suyun taşı oyduğunu fark etmiş. Benim kafam taştan da sert değil ya demiş ve medreseye dönmüş. Dönemin önemli âlimlerinden biri olmayı başarmış. Unutma ki taşı delen suyun sertliği değil, devamlılığıdır . Çalışmayı zincir olarak düşün, her günün bir halka olduğunu ve kopmaması gerektiğini bil . Başlayan bir alışkanlığa, ...

Fiilimsiler (Eylemsiler)

Aşağıdakilerden hangisinde fiilimsiye / eylemsiye yer verilmiştir? Bu soru kalıbında ilk olarak fiilimsi nedir, nasıl bulunur, sorularına cevap bulmak gerekir. FİİLİMSİ NEDİR?: *Fiile benzeyen fakat fiil olmayan  (isim,sıfat ya da zarf olan) sözcüklerdir. *Görünüşü fiil benzediği için pek çok  öğrenci fiilimsileri, fiil sanır.       Üşümek      (isim)    Üşüye n      (sıfat)    Üşüterek    (zarf)  Örnekteki sözcükler fiil gibi görünse de fiil  değil fiilimsiler. FİİLİMSİ NASIL BULUNUR? I.KURAL:  Kökü ya da gövdesi fiil olan  sözcükler fiilimsi olabileceği için ilk  şart kökü fiil olan sözcükler  seçilmesidir. Halasının oğlunun diğer çocuklardan  farklı  yönleri vardı. Yukardaki cümlede   fiil köküne sahip  sözcük yok, tüm kökler isim kökü  olduğuna göre   fiilimsi de yok. II.KURAL: Fiilin aldığı e...

SÖZCÜKTE YAPI (KÖK BİLGİSİ)

       KÖK VE KÖKÜN TÜRÜ                                              Aşağıdakilerden hangisinin kökü, sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır? Bu kalıpta iki bilgi sorgulanmaktadır :                       1 .Sözcüğün kökü nasıl bulunur?   2. Kökün türü nasıl belirlenir? Soruya sözcüğün kökünü belirlemekle başlayalım.   A.KöK NASIL BULUNUR? I.AŞAMA:   Sözcüğün anlamlı en küçük parçası bulunur. ilgisizlik -anlamlı en küçük parça – il               Anlatım anlamlı en küçük parça – an   Peki ama bu kökler doğru mu?? II.AŞAMA : Bulunan kökle sözcüğün son hali arasında anlam ilişkisi olup olmadığına bakılır.  Anlam ilişkisi varsa kök doğru bulunmuştur, anlam ilişkisi yoksa kök yanlış bu...

CÜMLENİN ÖGELERİ

      Ögeler  Nasıl Ayrılır? *Her cümle bir iş ya da bir durumu anlatır. *Cümledeki iş ya da durum yüklem  dir. *Cümlede söz edilen işi yapan,   özne   dir. *Cümlede söz edilen işten etkilenen nesne   dir. *Cümlede işin mekanı dolaylı tümleç (yer tamlayıcısı)  dır. *Cümlede işin nasıl, ne zaman, ne kadar olduğunu anlatan zarf tümleci   dir. ÖGE AYIRT EDERKEN NELERE DİKKAT EDİLİR? I. Cümlede ilk yüklem bulunur. *Yüklem doğru bulunmazsa diğer ögeler doğru bulunamaz. *Diğer tüm ögeler yükleme sorulan sorulara, verilen cevaplarla bulunur. II. Yüklemden sonra özne ,özneden sonra diğer ögeler bulunur. (Böyle sıralanmasının sebebi özne ve belirtisiz nesnenin aynı sorulara cevap vermesidir.Ne ve Kim sorularına verilen ilk cevap özneyi ,   İkinci cevap belirtisiz nesneyi buldurur.) Çocuklar, evde uçurtma yapıyor. Yapıyor (Yüklem) Yapan kim ? Çocuklar   (özne) Ne yapıyor?   Uçurtma   (Belirtisiz Nesne) III...

Şiirde Kafiye ve Redif

    Şiirde Kafiye (Uyak) ve Redif Redif nedir,nasıl bulunur?: *Satır sonlarındaki sözcükler ekine köküne ayrılır. *Yapılan ayrımda yazılışları ve  görevleri  aynı olan eklere redif denilir.  *Ek halinde ve sözcük halinde olmak üzere iki grupta incelenir. Ek Halinde Redif: Ağaçlar hu çeker iniler t aş lar Bülbül, gözlerinden akıtır y aş lar   “ lar ” çoğul ekleri aynı görevde olduğundan    rediftir.  - aş  sesleri iki ses benzerliğine dayandığından tam uyaktır.  Söz ola kese sa vaş ı       Söz ola kestire b aş ı Söz ola ağulu  aş ı Bal ile yağ ede bir söz     -ı harfi üç dizede de belirtme hal eki görevinde kullanıldığı için redif tir.    Sözcük Halinde Redif: *Satır sonunda tekrarlanan aynı anlamda kelimelerin oluşturduğu ses benzerliğine de sözcük halinde redif denilir.     Garibim namıma Kerem  diyorlar Aslı’mı el almış harem  diyorlar Ha...

SES BİLGİSİ

       Ses Bilgisi (Olayları) Kökle ekin ya da ekle ekin birleşmesi sırasında meydana gelen olaylara ses bilgisi denilir.  Ses bilgisi sorularını çözebilmek için sözcükte yapı bilmek gereklidir. Sözcüğün ilk hali bilinirse meydana gelen ses olayı da anlaşılır. Sözcüğün kökü ve köke gelen ekler ayırt edilir. Besliyordu    sözcüğünün ilk hali   besi-le-yor-du    sözcükte ünlü düşmesi ve ünlü daralması vardır. Anlattığı    sözcüğünün ilk hali    anla-t-dık-ı    sözcükte ünsüz sertleşmesi ve ünsüz değişimi vardır. 1.Aşağıdakilerden hangisinin  büyük ünlü uyumuna uymama nedeni diğerlerinden farklıdır? *   Büyük Ünlü Uyumu Nedir?      Büyük ünlü uyumu kalın ünlülerden sonra kalın,ince ünlülerden sonra ince ünlünün gelmesidir.     -a,-ı,-u,-o      Kalın ünlüler       -e,-i,-ü,-ö      İnce ünlüler   Büyük d...