Ana içeriğe atla

İslam öncesi Türk edebiyatı

İslamiyet öncesi Türk edebiyatı  

*Türklerin İslamiyeti kabulünden önceki dönemlerde oluşturdukları edebiyat verilen isimdir.

*İslamiyet öncesi Türk edebiyatı M.Ö 4000'li yıllardan başlayarak Türklerin İslamiyeti kabul ettiği XI. yüzyıla kadar sürmektedir.

* Bu dönem edebiyatı genellikle sözlü ürünlerden oluşmuştur ve yazılı ürünler yok denecek kadar azdır. 




*İslamiyet öncesi Türk edebiyatında M.S VI. yüzyıla kadar olan dönem sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılırken, ilk yazılı eserlerin verilmeye başlamasından sonra yazılı edebiyat dönemi başlamıştır.

*Türklere ait olan en eski yazılı belgeler ise Orhun Yazıtları'dır. 

*Bu yazıtlar Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk alfabesiyle yazılmış yapıtlardır. 

*Genel olarak Orhun Abideleri'nden önceki dönem sözlü edebiyat, sonrası ise yazılı edebiyat olarak nitelendirilmiştir.



Sözlü edebiyat ve ürünleri

*Henüz yazının bulunmadığı dönemlerdeki ürünlere sözlü edebiyat ürünleri denir.

*Türk edebiyatında sözlü edebiyatın oluşması dinsel temellere dayanır. 

*Eski Türkler ilk sözlü edebiyat ürünlerini dini tören ve şölenlerde vermiş, nesilden nesile aktararak da devam etmesini sağlamışlardır.

Eski Türk şiiri genel özellikleri

*Edebiyat türleri arasında önemli bir yeri olan şiir, sözlü edebiyatında ilk türlerinden biri olmuştur. 

*Eski Türklerde şam, kam, baksı, ozan, gibi dini liderler kopuz adını verdikleri çalgılarıyla ilk şiir örneklerini vermişlerdir. 

*Bilinen ilk Türk şairleri: Çuçu, Arpın Çor Tigin, gibi isimlerdir.

*İslamiyet öncesi Türk şiiri hece ölçüsü ile yazılmıştır. 

*Bu şiirlerde yedili, sekizli, on ikili, ölçülere sık rastlanılır. 

*Eski Türk şiirlerinde kafiye oldukça önemlidir.

*Şiirlerin nazım birimi dörtlük, uyak düzenleri ise yarım uyak şeklindedir. 

*Bu dönemde yabancı dillerin etkisi az olduğundan dildeki sözcük sayısı azdır. 

*Şiir konuları arasında:  yiğitlik, ölüm, savaş, binicilik, at sevgisi, askerlik ve aşk gibi kavramlar ön plandadır. 

*Şiirler; sığır adı verilen av şölenleri, yuğ adı verilen yas törenleri ve şölen adı verilen toplu ziyafetlerde söylenmiştir. 

*Genel olarak anonim olan bu ürünler yalın bir Türkçe ile söylenmiştir.


Koşuk:

*Türkler İslamiyet öncesi belli dönemlerde, "sığır töreni" adı verilen av törenlerinde, "Toy / Şölen" adı verilen kurban törenlerinde ziyafetlerde söylenen çoğunlukla aşk, doğa ve yiğitlik konularını işleyen ve "kopuz" adı verilen sazla birlikte söylenen şiirlere "koşuk" adı verilir. 

*Koşuklar İslamiyet sonrası edebiyatta yerini; Halk edebiyatında koşmalara, Divan edebiyatında ise gazellere bırakmıştır. 

*Koşuklar dörtlük biçiminde yazılmış ve hece vezniyle söylenmiştir. 

*Uyak düzenleri: aaab, cccb, dddb şeklindedir.



Sagu:

*Sagu, ölen bir kişinin ardından söylenen bir tür ağıt şiiridir. 

* Genelde ölen kişinin erdemlerini ve yiğitliklerini konu alır.

* Edebi sanatlara yer verilir. 

*Dörtlük esasına dayanır. 

*Ölen kişinin kahramanlıklarını, başarılarını, erdemlerini; kalanların acısını ve duyulan üzüntüyü dile getirir. Sagu, nazım şekliyle söylenir.

* Bu şiirlere İslâmiyet sonrası Halk edebiyatında ağıt, Divan edebiyatında ise mersiye denir. Yuğ denilen ölüm törenlerinde söylenir. 

*Divan-ı Lügat'it Türki'deki Alp Er Tunga (Saka Türklerinin yazdığı) sagusu bu türün önemli örneklerindendir.

Sav:

Sav; atasözü niteliğinde, az sözle çok şey anlatan, anlam yoğunluğu bulunan, özlü sözlerdir. 

Kaşgarlı Mahmut'un  Divan-ı Lügat'it Türki  adlı eserinde pek çok sav vardır. 

Bugünkü atasözlerinin karşılıklarıdır. 

Biçim olarak cümle veya iki dize şeklinde söylenmiştir.

Destan:

*Destan, milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış tarihî, toplumsal (savaş, göç, istilâ gibi) veya doğal (yangın, salgın hastalık, sel, deprem gibi) olayların anlatıldığı, hayal unsurlarıyla süslenmiş uzun manzum eserlerdir. 

*Destanlar ait oldukları ulusların özelliklerini yansıtır. 

* Destanlarda anlatılan olaylar toplumlarda derin izler bırakmıştır. 

*Destanlar oluşları bakımından doğal ve yapay destan olmak üzere ikiye ayrılırlar. 

Doğal destanlar: 

*Doğal Destanlar Milletlerin yaşamında derin izler bırakan tarihsel ya da toplumsal bir olayın sözlü gelenekte olgunlaştıktan sonra destan geleneğini bilen biri tarafından derlenmesiyle oluşan destanlara doğal destan denir.

* Doğal destanların söyleyeni belli değildir. 

*Bu destanlar yazının henüz bulunmadığı ve yaygınlaşmadığı bir kültürde doğup kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarıldıktan sonra yazıya geçirilmiştir. 

İslâmiyet’ten Önceki Türk Destanları

1. Altay Türkleri :

*Yaratılış Destanı

2. Saka Türkleri: 

a.Alp Er Tunga Destanı (MÖ7.yy.) 

b.Şu Destanı(MÖ4.yy.) 

3. Hun Türkleri: 

a.Oğuz Kağan Destanı(MÖ4.yy.) 

b.Attila Destanı 

4. Kök Türkler (Göktürkler):

a.Bozkurt Destanı(MÖ2.yy.) 

b.Ergenekon Destanı(7-8.yy.)

5. Uygur Türkleri: 

a.Türeyiş Destanı(8-9.yy.) 

b.Mani Dininin Kabulü Destanı 

c.Göç Destanı(8-9.yy.) 

İslâmiyet’ten Sonraki Türk Destanları

1. Kazak - Kırgız: Manas Destanı 

2. Türk - Moğol: Cengiz Han Destanı

3. Tatar - Kırım: Timur ve Edige Destanları 

4. Karahanlı Dönemi:

Satuk Buğra Han Destanı 

5. Selçuklu - Beylikler ve Osmanlı Dönemleri 

a.Seyid Battal Gazi Destanı

 b.Danişmend Gazi Destanı 

c.Köroğlu Destanı

Dünya Edebiyatındaki Doğal Destanlar 

YunanEdebiyatı:

İlyada ve Odysseia (Homeros), Yunanların Troya Savaşlarına gidişlerini ve savaşlardan dönüşlerini anlatır. 

İran Edebiyatı: 

Şehname (Firdevsi), İran-Turan mücadelelerini, İran’ın ulusal kahramanı Rüstem’in yiğitliklerini ve Büyük İskender’in İran’ı işgalini anlatır.

Fin Edebiyatı:

Kalevala, doğaya karşı savaşan Finlilerin erdemlerini, bilgeliklerini anlatır. 

Hint Edebiyatı: 

Mahabharata, Ramayana destanları.

Alman Edebiyatı:

Nibelungen, 5.yüzyılın ilk yarısındaki Hun-Germen savaşlarını anlatır. Alman edebiyatı devrinin en değerli destanında da yiğitlik olaylarının büyük bir kısmı Attila etrafında yaşanır. 

İngiliz Edebiyatı: 

Beowulf, Beowulf ve arkadaşlarının bir canavarla mücadelesini anlatır. 

Rus Edebiyatı: 

İgor, 12.yüzyılda Kıpçak Türkleriyle Rusların yaptıkları savaşları anlatır. 

İspanyol Edebiyatı:

LeCid, İspanyolların ulusal kahramanı Rodrigo’nun 11.yüzyılda Araplarla olan mücadelesini anlatır. 

Fransız Edebiyatı: 

Chanson de Roland, Charlemagne Dönemi’nde Müslümanlarla yapılan savaşları anlatır.

Japon edebiyat:

Şinto Destanı

Sümerler:

Gılgamış Destanı

Yapay destanlar : 

Bir ulus için önemli olan bir olayın yıllar sonra destan özelliklerine bağlı kalarak bir yazar tarafından kaleme alınmasıdır. 

Türk Edebiyatında Yapay Destanlar

*Kayıkçı Kul Mustafa'nın Genç Osman Destanı

*Çanakkale Şehitlerine (Mehmet Akif Ersoy) 

*Kuvay-ı Milliye Destanı (Nazım Hikmet) 

*Üç Şehitler Destanı, 

*Çakır’ın Destanı,

*19 Mayıs Destanı,

*Kubilay Destanı, 

*İstanbul Fetih Destanı (Fazıl Hüsnü Dağlarca) 

*Maraş’ın ve Ökkeş’in Destanı (Gülten Akın) 

*Atatürk Kurtuluş Savaşında (Cahit Külebi)

Batı Edebiyatındaki Yapay Destanlar

Latin Edebiyatı:

Aeneis (Vergilius)

İngiliz Edebiyatı: 

Kaybolmuşş Cennet (J.Milton)

İtalyan Edebiyatı: 

Kurtarılmış Kudüs (T.Tasso) ,İlahi Komedya (Dante),Çılgın Orlando(Ariosto)




İslamiyet öncesi Türk destanları

*Türk destanları sözlü edebiyat ürünleri oldukları için destanlar hakkındaki bilgiler oldukça kısıtlıdır. 

*Türk destanlarının bugün var olan kısımları diğer ulusların kaynaklarından derlenmiştir. Bunlardan bir kısmı Çin, Arap, İran ve Yunan kaynaklarından derlenip yazıya aktarılırken bir kısmı ise halk arasında süre gelen hikâyelerin derlenip yazılmasıyla oluşmuştur.

*Türk destanlarındaki mitolojik öğeler genel olarak ışık, rüya, ağaç,demir, altın, yay, at,kurt, geyik, mağara ve sihir gibi şeyler olmuştur.

Saka Türklerine  ait olan Alp Er Tunga Destanı'nda Türkler ile İranlılar arasında geçen savaşta Türk hakanı olan Alp Er Tunga'nın yiğitlikleri ve kahramanlıkları anlatılır. Bu destana ait bilgiler Firdevsi'nin Şehname adlı eserine dayanmaktadır. Şehname'de Alper Tunga'dan Afrasyap olarak bahsedilir. 

Saka Türklerine ait olan ikinci destan Şu Destanı'nda ise Makedonyalı İskender ile Saka Türkleri arasındaki mücadeleler anlatılmaktadır. 

*Hun Türklerine ait Oğuz Kağan Destanı'nda ise Oğuz Kağan'ın savaşları ve yaşamı anlatılmaktadır. Destanda Oğuz Kağan doğuştan güzel olan biri olarak tasvir edilmektedir. Destanda diğer konular ise Oğuz Kağan'ın kırk gün sonra büyüyüp gelişmesi ve halka eziyet eden canavarı öldürmesi olayıdır. Destandaki Oğuz Kağan karakterinin gerçekte Asya Hun İmparatoru olan Metehan'ın olduğu düşünülmektedir. 


*Bozkurt Destanı ile Ergenekon Destanı ise Göktürklere aittir. Bozkurt Destanı'nda savaşta yaralanan bir Türkün dişi bir kurt tarafından kurtarılması, koruması ve Türklerin çoğalıp eski güçlerine ulaşmaları anlatılmaktadır. Ergenekon Destanında ise Türklerin bir yenilgi sonrasında Ergenekon'a çekilmeleri ve orada çoğalarak demir bir dağı eritip kurtulmaları anlatılır. 

*Türk destanlarından Türeyiş ve Göç Destanı ise Uygur Türkleri'ne aittir. Türeyiş Destanında Uygur hakanının üç kızını bir insanla evlendirmek istemeyerek tanrıya kızları ile evlenmesi için yalvarması anlatılır. İlerleyen dönemlerde Tanrı bir kurt görünümüyle hakanın kızlarıyla evlenir ve Uygur Türkleri bu evlilikle beraber çoğalır

*Göç Destanı'nın  konusu ise: Uygurların çektikleri çileler ve bulundukları topraklardan göç etmeleridir. Ayrıca destanda Uygur hakanının oğluna bir Çin prenses alması ve buna karşılık Kutul Dağı'nını vermesi anlatılır.


YAZILI DÖNEM

*İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait bilinen yazılı ürün sayısı oldukça azdır. 

*İslamiyet öncesi Türk edebiyatının en önemli eserleri Orhun Yazıtları ile Uygur Metinleri'dir. 

*Orhun Yazıtları Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Göktürk alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. 

*Yabancı dillerin etkisinden uzak ve yalın bir dil tercih edilmiştir.

* Bu yazıtlarda Göktürklerin bağımsızlıkları için Çinlilerle olan mücadeleleri anlatılmaktadır. 

*Ayrıca Türk ulusuna seslenerek birlik beraberlik içinde yaşamaları gerektiği öğütlenmiştir. 

*Bu yazıtların ilkini bilge Tonyukuk, iki ve üçüncüsünü ise Yolluğ Tigin tarafından yazılmıştır. 

*Bilge Tonyukuk'un yazdıkları daha sade bir yapı gösterirken, Yolluğ Tigin'in yazdıkları ise söylev tarzında olmuştur. 

*Bu yazıtlar günümüzde Moğolistan sınırları içerisinde bulunmaktadır.


*Uygur Metinleri ise Uygur alfabesi kullanılarak yazılmıştır. 

*Bu yazıtlarda Budizm ve Maniheizm dininin ilkeleri anlatılmaktadır. 

*Bu yazıtlar Türkistan'ın Kara Hoço kenti yakınlarında olan Turfan'da yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkmıştır. 

*Uygurlardan günümüzde ulaşan eserlere örnek olarak Irk Bitig, Sekiz Yükmek ve Altun Yaruk, Prens Kalyanamkara ve Papamkara sayılabilir.

Diğer konular için tıklayın.

YAZIM YANLIŞLARI (KURALLARI)

    YAZIM KURALLARI (YANLIŞLARI) Aşağıdakilerden hangisinde yazım yanlışına yer verilmiştir? ÇÖZÜM:   Tek bir soru kalıbıyla yüzlerce maddeden oluşan, kurallar silsilesi sorulmaktadır. Sözcüklerin büyük ,küçük yazılması;birleşik ya da ayrı yazılması ;ses olayları gibi pek çok şey yazım yanlışı vardır/yoktur ,soru kalıbları ile sorulur. *Ses Bilgisiyle İlgili Yazım Yanlışları: 1.Ünlünün düşürülmesi gereken yerde düşürülmemesi yazım yanlışıdır . (İki heceli sözcüklerde ve birleşik fiillerde  aranır.) Şe hiri iyi bilen biriyle gezmeyi fi kir edecek kadar akıllıydı.                                    O gece ka rın ı çok ağrımış ,ağrısı hafifleyince haline şü kür eder.                       ...

Nesne Yüklem İlişkisi

  NESNE YÜKLEM İLİŞKİSİ BAKIMINDAN                                   CÜMLELER Aşağıdakilerin hangisinde eylem nesne-yüklem ilişkisi bakımından diğerlerinden farklıdır?   Bu soru kalıbını çözmek için önce nesnenin ne olduğunu bilmek gerekir. Nesne nedir?:    * Nesne yapılan işten etkilenen herhangi bir şeydir. * Yükleme sorulan " Ne, Neyi, Kimi" sorularına cevap veren ögelerdir. Kısa yol: * Fiilin başına " ONU " getirildiğinde fiil anlamlı olursa nesne alabilir demektir. (Onu) satmış. (Anlamlı, nesne almış.) Kitaplığındaki bazı kitapları yok pahasına satmıştı.  (  Neyi satmış?) Kitaplığındaki bazı kitapları (işten etkilenen) UNUTMA: Nesne, sadece cansız varlık değildir; insan da işten etkilenen olduğunda nesne olarak isimlendirilir.   * Kim ve kimi soruları insanı buldurmak için söylenir. Yalının sahibini hastaneye kaldırıldılar.  Kimi hastan...

Yazım Yanlışları Uygulama

    1.    İkide bir çocukca sorular sorması canımızı sıkmışdı. 2.   Burağ’ın fikirini savunan bir kaç kişi kalmıştı.  3.    1943'de İstanbul da   doğmuş fakat fikirleri anadoludan beslenmiştir. 4.    Seni gördümmü annemin konuk severliğini hatırlıyorum. 5.   Paris’de büyükelçilik yapmış,kötülük nedir de bilmiyen biriydi. 6.   Bende göğüsümü üşüttüm dün gece . 7.   Toprakda binlerce organizma yaşarki toprakda verim sağlanır. 8.   Sabahtan beri omuzum ağrıyor kimse bana yardımetmiyor. 9.   insanın bilinç altını dolduran bir takım olaylar olur. 10.     Hiç birimiz Zeynebi görmedikte görmekde istemedik.   Aşağıdaki cümlelerdeki   yazım yanlışlarını bulalım. 1.     Türkler, müslümanlığı 10. yüzyılda kabuletti.   2.     Bu bitkiye iç Anadolu’da klavuzlar yardımıyla ulaşa bildik.   3.    Odaya  Güneş girmiyorsa  ora...

Noktalama İşaretleri

    NOKTALAMA SORULARI NASIL ÇÖZÜLÜR? Özellikle, çok sorulan paragraf tipi soruları çözerken dikkat edilmesi gereken üç temel kural vardır. I.KURAL:   Nokta, soru işareti, ünlemden sonra mutlaka büyük harfle başlar. Beni gerçekten gördü mü (    ) yalan mı söylüyor(    ) bilmiyorum( ) (?) (?) şıkkı cevap olmaz. Soru anlamı taşımış olmasına rağmen, boşluğa soru işareti gelmez. Küçük harf geliyorsa virgül atılarak cümleye devam edilir. II:KURAL: Virgül, noktalı virgül den sonra- özel isim yoksa -mutlaka küçük harfle başlar. Sülalade akıllı (   ) işten anlayan (   ) mantıklı düşünen tek kişiydi. Hacı Kalfa (  ) kendini çok iyi yetiştirmişti (   ) birçok önemli eser vermiş bir bilim adamıdır III:KURAL: İki nokta, üç noktadan sonra duruma göre bazen büyük, bazen de küçük başlar. * İki noktadan sonra açıklama yapılıyorsa büyük, sıralama yapılıyorsa küçük başlar. * Üç noktadan sonra aynı cümle devam ediyorsa  küçük...

Sınava Nasıl Çalışmalıyım?

      Her gün aynı saatte çalış. İnsanlar için en verimli çalışma saatleri ,sabah  8 ile 12 arası olduğu bilinir. Bu zaman diliminde zihin daha aktiftir.  Kişisel farklılıklar ve çevre etkisi ya da ev düzenine bağlı olarak bu saatler değişebilir. Önemli olan her gün aynı saatte çalışabilmektir.Az da olsa devamlı yapılan çalışma başarı getirir.  Çalışmayı tam bir alışkanlık haline getirmek için sabretmek gerekir.     Küçük yaşta ilim öğrenmek için evinden ayrılan bir öğrenci kendini yetersiz hissetmiş ve eve dönmek için yola koyulmuş. Yolda sıcaktan korunmak için bir mağaraya sığınmış. Mağaranın tavanından damlayan suyun taşı oyduğunu fark etmiş. Benim kafam taştan da sert değil ya demiş ve medreseye dönmüş. Dönemin önemli âlimlerinden biri olmayı başarmış. Unutma ki taşı delen suyun sertliği değil, devamlılığıdır . Çalışmayı zincir olarak düşün, her günün bir halka olduğunu ve kopmaması gerektiğini bil . Başlayan bir alışkanlığa, ...

Fiilimsiler (Eylemsiler)

Aşağıdakilerden hangisinde fiilimsiye / eylemsiye yer verilmiştir? Bu soru kalıbında ilk olarak fiilimsi nedir, nasıl bulunur, sorularına cevap bulmak gerekir. FİİLİMSİ NEDİR?: *Fiile benzeyen fakat fiil olmayan  (isim,sıfat ya da zarf olan) sözcüklerdir. *Görünüşü fiil benzediği için pek çok  öğrenci fiilimsileri, fiil sanır.       Üşümek      (isim)    Üşüye n      (sıfat)    Üşüterek    (zarf)  Örnekteki sözcükler fiil gibi görünse de fiil  değil fiilimsiler. FİİLİMSİ NASIL BULUNUR? I.KURAL:  Kökü ya da gövdesi fiil olan  sözcükler fiilimsi olabileceği için ilk  şart kökü fiil olan sözcükler  seçilmesidir. Halasının oğlunun diğer çocuklardan  farklı  yönleri vardı. Yukardaki cümlede   fiil köküne sahip  sözcük yok, tüm kökler isim kökü  olduğuna göre   fiilimsi de yok. II.KURAL: Fiilin aldığı e...

SÖZCÜKTE YAPI (KÖK BİLGİSİ)

     KÖK VE KÖKÜN TÜRÜ                                              Aşağıdakilerden hangisinin kökü, sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır? Bu kalıpta iki bilgi sorgulanmaktadır :                       1 .Sözcüğün kökü nasıl bulunur?   2. Kökün türü nasıl belirlenir? Soruya sözcüğün kökünü belirlemekle başlayalım. A.KöK NASIL BULUNUR? I.AŞAMA:   Sözcüğün anlamlı en küçük parçası bulunur. ilgisizlik -anlamlı en küçük parça – il               Anlatım anlamlı en küçük parça – an   Peki ama bu kökler doğru mu?? II.AŞAMA : Bulunan kökle sözcüğün son hali arasında anlam ilişkisi olup olmadığına bakılır.  Anlam ilişkisi varsa kök doğru bulunmuştur, anlam ilişkisi yoksa kök yanlış bulunmuştur. Yuk...

CÜMLENİN ÖGELERİ

      Ögeler  Nasıl Ayrılır? *Her cümle bir iş ya da bir durumu anlatır. *Cümledeki iş ya da durum yüklem  dir. *Cümlede söz edilen işi yapan,   özne   dir. *Cümlede söz edilen işten etkilenen nesne   dir. *Cümlede işin mekanı dolaylı tümleç (yer tamlayıcısı)  dır. *Cümlede işin nasıl, ne zaman, ne kadar olduğunu anlatan zarf tümleci   dir. ÖGE AYIRT EDERKEN NELERE DİKKAT EDİLİR? I. Cümlede ilk yüklem bulunur. *Yüklem doğru bulunmazsa diğer ögeler doğru bulunamaz. *Diğer tüm ögeler yükleme sorulan sorulara, verilen cevaplarla bulunur. II. Yüklemden sonra özne ,özneden sonra diğer ögeler bulunur. (Böyle sıralanmasının sebebi özne ve belirtisiz nesnenin aynı sorulara cevap vermesidir.Ne ve Kim sorularına verilen ilk cevap özneyi ,   İkinci cevap belirtisiz nesneyi buldurur.) Çocuklar, evde uçurtma yapıyor. Yapıyor (Yüklem) Yapan kim ? Çocuklar   (özne) Ne yapıyor?   Uçurtma   (Belirtisiz Nesne) III...

Şiirde Kafiye ve Redif

    Şiirde Kafiye (Uyak) ve Redif Redif nedir,nasıl bulunur?: *Satır sonlarındaki sözcükler ekine köküne ayrılır. *Yapılan ayrımda yazılışları ve  görevleri  aynı olan eklere redif denilir.  *Ek halinde ve sözcük halinde olmak üzere iki grupta incelenir. Ek Halinde Redif: Ağaçlar hu çeker iniler t aş lar Bülbül, gözlerinden akıtır y aş lar   “ lar ” çoğul ekleri aynı görevde olduğundan    rediftir.  - aş  sesleri iki ses benzerliğine dayandığından tam uyaktır.  Söz ola kese sa vaş ı       Söz ola kestire b aş ı Söz ola ağulu  aş ı Bal ile yağ ede bir söz     -ı harfi üç dizede de belirtme hal eki görevinde kullanıldığı için redif tir.    Sözcük Halinde Redif: *Satır sonunda tekrarlanan aynı anlamda kelimelerin oluşturduğu ses benzerliğine de sözcük halinde redif denilir.     Garibim namıma Kerem  diyorlar Aslı’mı el almış harem  diyorlar Ha...

SES BİLGİSİ

       Ses Bilgisi (Olayları) Kökle ekin ya da ekle ekin birleşmesi sırasında meydana gelen olaylara ses bilgisi denilir.  Ses bilgisi sorularını çözebilmek için sözcükte yapı bilmek gereklidir. Sözcüğün ilk hali bilinirse meydana gelen ses olayı da anlaşılır. Sözcüğün kökü ve köke gelen ekler ayırt edilir. Besliyordu    sözcüğünün ilk hali   besi-le-yor-du    sözcükte ünlü düşmesi ve ünlü daralması vardır. Anlattığı    sözcüğünün ilk hali    anla-t-dık-ı    sözcükte ünsüz sertleşmesi ve ünsüz değişimi vardır. 1.Aşağıdakilerden hangisinin  büyük ünlü uyumuna uymama nedeni diğerlerinden farklıdır? *   Büyük Ünlü Uyumu Nedir?      Büyük ünlü uyumu kalın ünlülerden sonra kalın,ince ünlülerden sonra ince ünlünün gelmesidir.     -a,-ı,-u,-o      Kalın ünlüler       -e,-i,-ü,-ö      İnce ünlüler   Büyük d...