Ana içeriğe atla

Halk edebiyatı nazım şekilleri

ANONİM HALK EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ

MANİ:
*Anonim halk edebiyatında en küçük nazım biçimidir. 
* Hecenin her kalıbıyla söylenebilir fakat en fazla 7'li hece vezni kullanılır. 
*Birinci, ikinci, dördüncü mısralar birbirleriyle kafiyeli, üçüncü mısra serbesttir. 

--------------a
--------------a    şeklinde kafiyelenir.
--------------×
--------------a

 *İlk iki mısraya doldurma denilir, hazırlık dizeleridir. 
* Asıl anlatılmak istenen son iki dizede verilir.
* Düz ya da tam mânî, kesik mânî, cinaslı mânî, deyiş mânî, artık mânî gibi çeşitleri vardır.

(Kesik mani)

Güle naz 
Bülbül eyler güle naz 
Girdim bir dost bağına 
Ağlayan çok gülen az

(Tam/düz mani)

Şu dağların üstü kar
Ne dedim de küstü yar 
İkimizin arasından
Bir rüzgâr esti yar

TÜRKÜ:

*Türkü, kendine özgü ve belirli bir ezgi ile söylenen, hece ölçüsüyle yazılan ve zamanla anonimleşen bir nazım biçimidir. 

*Türküler ana dörtlüklerle, onu izleyen nakaratlardan oluşur. 

*Türkülerdeki dörtlüklere (üçlük veya ikilik de olabilir) "bent" adı verilir.

* Nakaratlara "bağlama" veya "kavuştak" denilir. Kavuştaklar her ezgiden sonra tekrar edilen ikilik (ya da daha çok) dizelerdir.


Zeynep bu güzellik var mı soyunda?

Elvan elvan güller kokar koynunda,

Ramazan ayında bayram gününde. 


Zeynebim Zeynebim anlı Zeynebim,  

Üç köyün içinde şanlı Zeynebim. 


Söğüdün yaprağı narindir narin,   

İçerim yanıyor dışarım serin,   

Zeynep’i ettiler bu hafta gelin.


*Türkünün belirli bir şekli yoktur. Bir koşma, bir mani, bir semai ya da herhangi bir halk şiiri türkü ezgisiyle söylendiğinde türkü olur.

 *Türküler hece ölçüsünün her kalıbıyla söylenebilir. Yani hece sayısı itibarıyla bir sınırlama olmaz.

*Türkülerin büyük çoğunluğu anonimdir ya da ağızdan ağza söylenirken söyleyeni kaybolmuştur. Söyleyeni belli olan türküler de vardır.

*Genellikle aşk, sevgi, ayrılık, gurbet, ölüm ve doğa gibi lirik konular işlenir.

*Divan,bozlak,türkmani,kayabaşı,hoyrat, uzun havalar ve oyun havaları gibi çeşitleri vardır. 

Bülbül ne yatarsın Çukurova’da
Eşin şahin kapmış kendin yuvada
Kendim gurbet elde gönül sılada
Ötme garip bülbül gönül şen değil  

Bülbülün yatağı bahçeler bağlar
Garibin yatağı kahveler hanlar
Gurbet elde ölsem bana kim ağlar
Ötme garip bülbül gönül şen değil

NİNNİ:

*Ninniler, sade bir dille ezgili olarak söylenen şiirlerdir.

* Söyleyeni belli olmayan bu ürünlerin neredeyse tamamı kadınlar tarafından üretilmiştir.

*Ninnilerin temel amacı çocuğun çabuk ya da rahat uyumasıdır.

*Ninniler, çocuğun uzun ömürlü olması, nasibinin bol olması, nazar ve hastalıklardan korunması, bebeğin ağlamaması, çabuk büyümesi, çocuğun gelecekte mutlu olması gibi dilekleri içeren doğaçlama söyleyişlerdir. 

*Ninnilerde yerel öğeler, gelenek ve görenekler, tarihî ve toplumsal pek çok konu bulunmaktadır.

AĞIT:

*Ağıt, genellikle bir ölümün ya da acının , üzücü bir olayın ardından söylenen şiirlerdir. 

*Ölüm, hastalık gibi çaresizlikler karşısında korku,heyecan, üzüntü,  isyan gibi duyguları ifade eden ezgili sözlerdir.

* Ağıt söylemeye ağıt yakma, ağıt söyleyenlere ise ağıtçı denir. 

*Ağıtın İslam Öncesi Türk Edebiyatındaki adı sagudur ve yuğ adı verilen cenaze törenlerinde okunur.

* Divan edebiyatındaki karşılığı ise mersiyedir.

ÂŞIK TARZI HALK EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ 

KOŞMA:

* İlk örneklerine İslam Öncesi Türk Edebiyatında koşuk adı verilen ve genellikle şölen denilen  törenlerde söylenen şiirlerde rastlanmaktadır.   

*16.yy'da saz şairlerinin söylediği, coşturucu duyguları dile getiren nazım biçimidir. 

*Genellikle 11'li hece ölçüsü ile söylenir.(istisnalar vardır)

*Koşmanın ilk dörtlüğü diğer dörtlüklerden farklı kafiyelenir. 

(Bu özelliği ile hangisi koşmanın ilk dörtlüğü şekilde sorulmaktadır.)

-------------a

-------------b

-------------c

-------------b

*(Bazılarında İlk dörtlük çapraz da kafiyelenebilir. )

Diğer dörtlükler düz kafiye şemasıyla söylenir.

 -------------d

--------------d

--------------d

--------------b

* Koşmalarda en çok yarım kafiye tercih edilmiştir.

*Koşmalarda genellikle aşk, sevgi ve doğa gibi lirik konular işlenir.

*Divan edebiyatındaki karşılığı gazeldir.

*Konularına göre güzelleme (lirizm içerikli şiirler), koçaklama (yiğitlik içerikli şiirler), taşlama (yergi içerikli şiirler) ve ölüm gibi trajik bir olayı anlatan ağıtlar olarak dörde ayrılır.

*En az üç en fazla beş dörtlükten oluşur.(istisnalar vardır)

Eğer benim ile gitmek dilersen     
Eğlen güzel yaz olsun da gidelim    
Bizim iller kıraçlıdır aşılmaz         
Yollar çamur kurusun da gidelim   

Karac'oğlan der ki buna ne fayda  
Hiç rağbet kalmadı yoksula bayda  
Bu ayda olmazsa gelecek ayda     
On bir ayın birisinde gidelim      

*Son dörtlüğü, şairin takma ismi tapşırmadan ayırt etmek gerekir. 

SEMAİ:   

* Kendine has bir ezgiyle söylenir.

*Koşma gibi kafiyelenir.

*8'li hece ölçüsü ile yazılır. 

*En az 3 en fazla 5 dörtlükten oluşur. *Güzellik, aşk, tabiat konuları işlenir.

*Az sözle yoğun bir anlam sağlamak gerektiği için zor bir nazım biçimidir.

*Karacaoğlan en önemli temsilcilerindendir.


Gönül gurbet ele varma

Ya gelinir ya gelinmez

Her dilbere meyil verme

Ya sevilir ya sevilmez

VARSAĞI:

*Adını Güney Doğu Anadolu’da yaşayan Varsak Türkmenlerinden almıştır

* 8 li hece ölçüsü ile söylenir.

*Koşma gibi kafiyelenir.

*Tüm özellikleri semai ile benzerlik gösterir.

* Varsağının semaiden farkı varsağı da erkekçe yiğitçe bir söyleyiş vardır. 

*Bre , hey, behey gibi nida, seslenme ile başlar.

Bre ağalar bre beğler

Ölmeden bir dem sürelim

Gözümüzde kara toprak

Dolmadan bir dem sürelim

DESTAN: 

*Dörtlük sayısı sınırlı değildir. 

* 11'li hece ölçüsü ile yazılır. 

*Son dörtlükte şairin mahlası bulunur. 

*Koşma gibi kafiyelenir.

*Konu olarak savaş, kahramanlık, kavga, isyan, yangın gibi konular, ayrıca dalkavukluk, parasızlık ve gülünç olaylar işlenir.

*İslam Öncesi Türk Edebiyatındaki destanlardan farkı, kişisel ya da bölgesel konulardan söz etmesidir.

Köroğlu Destanı, Cimri Destanı gibi.


Turna gidersen Mardin’e              Turna yâre selam eyle                  Karlı dağların ardına                    Turna yâre selam eyle

Yukarıdaki dörtlük için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A.Semai nazım şeklidir.

B.Koşma gibi kafiyelenmiştir.

C.Şiirin İlk dörtlüğünden alınmıştır.

D.4+3 7'li hece ölçüsü ile yazılmıştır.

E.Çapraz kafiye kullanılmıştır.



TEKKE (TASAVVUF) EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ

İLAHİ:

*Allah sevgisini anlatmak, Allah’ı övmek ve ona dua etmek için yazılan şiirlerdir. 

*Tarikatlara göre farklı isimler alır.

Mevleviler ayin, Bektaşiler nefes, Gülşeniler tapuğ, Halvetiler cumhur, Aleviler deme demişlerdir.

*Konusu bakımından Divan edebiyatındaki tevhid ve münacata benzer.

*7'li 8'li 11'li hece ölçüleri ile yazılır. (Aruzla yazılanları da vardır.)

*Koşma gibi kafiyelenir.

*İlahiler 3 ile 7 dörtlükten meydana gelir.

*En önemli temsilcisi Yunus Emre'dir.

Cana cefa kıl ya vefa
Kahrın da hoş, lutfun da hoş,
Ya derd gönder ya deva,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.
 
Hoştur bana senden gelen:
Ya hilat-ü yahut kefen,
Ya taze gül, yahut diken..
Kahrında hoş lutfun da hoş.
(Eşrefoğlu Rumî)

NEFES:

*Bektaşi tarikatına ait tekke şairlerinin kendi tarikatlarının düşüncelerini yaymak için söyledikleri şiirlerdir.

*Genellikle tasavvuftaki vahdet-i vücut kavramı anlatlır.

*Hz.Muhammed(s.a.v) ve Hz.Ali için övgüler söylenir .                           *Genellikle hece ölçüsünün 7,8,11’li kalıplarıyla yazılır.

*Nazım birimi dörtlüktür.

*Nefes; ayinlerde,saz eşliğinde, kendine özgü bestesiyle okunur

*Edebiyatımızda Pir Sultan Abdal nefesleri ile ünlüdür.

DEME:

* Alevi kültüre sahip şairlerin kendi düşüncelerini dile getirdikleri bestelenen bir nazım biçimidir.

* 8 li hece ölçüsü kullanılır.

*En az 3 en fazla  5 dörtlükten oluşur.

DEVRİYE:

*Vezin, şekil ve kafiye bakımından ilahiye benzer. 

*Devriye de insanın Allah’ tan gelip yine Allah’ a gideceği konusu işlenir. 

*Bektaşilere göre devir nazariyesi; ruhun önce bitkiye, sonra hayvana, sonra insana geçtiği en sonunda da ruhlar alemine döndüğü şeklinde  anlatılmıştır.

NUTUK:

 *Şekil yönüyle koşmaya benzer.

* Tarikata yeni girenlere, mürşitlerin bilgi vermek, adap öğretmek için söyledikleri  didaktik şiirlerdir.

*Nazım birimi dörtlüktür.

*Dili, genellikle sade ve anlaşılırdır. *Nutuklarda yer yer Arapça ve Farsça sözcüklere de rastlanır.

Evvel tevhid sürer mürşid dilinden

Erişir canına fazlı Huda'nın

Kurtulursun emarenin elinden

Erişir canına fazlı Huda'nın 


ŞATİYE:

*Açıklama (tefsir) gerektiren anlaşılması güç şiirlerdir.

*Dini-tasavvufi halk şiirinin mizahi şiirlere de denilebilir. 

*Dinden alaycı bir şekilde söz eder gibi yazılan şiirlerdir.

*Bu şiirler yorumlandığında tasavvufla ilgili derin manalar içerdiği anlaşılır.

* Genellikle Bektaşi şairlerinde bu türe  rastlanır. 

*Bu türün en ünlü şairi Kaygusuz  Abdal' dır.

Çıktım erik dalına
Anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp
Der ne yersin kozumu

Uğruluk yaptı bana
Bühtan eyledim ona
Çerçi de geldi aydır
Hani aldın gözgünü

Yunus Emre 

Yücelerden yüce gördüm
Erbabsın sen koca Tanrı
Alim okur kelam ile
Sen okursun hece Tanrı

Kıldan köprü yaratmışsın
Gelsin kulum geçsün deyü
Hele biz şöyle duralım
Yiğit isen geç a Tanrı

Kaygusuz Abdal 





Diğer konular için tıklayın.

YAZIM YANLIŞLARI (KURALLARI)

    YAZIM KURALLARI (YANLIŞLARI) Aşağıdakilerden hangisinde yazım yanlışına yer verilmiştir? ÇÖZÜM:   Tek bir soru kalıbıyla yüzlerce maddeden oluşan, kurallar silsilesi sorulmaktadır. Sözcüklerin büyük ,küçük yazılması;birleşik ya da ayrı yazılması ;ses olayları gibi pek çok şey yazım yanlışı vardır/yoktur ,soru kalıbları ile sorulur. *Ses Bilgisiyle İlgili Yazım Yanlışları: 1.Ünlünün düşürülmesi gereken yerde düşürülmemesi yazım yanlışıdır . (İki heceli sözcüklerde ve birleşik fiillerde  aranır.) Şe hiri iyi bilen biriyle gezmeyi fi kir edecek kadar akıllıydı.                                    O gece ka rın ı çok ağrımış ,ağrısı hafifleyince haline şü kür eder.                       ...

Nesne Yüklem İlişkisi

  NESNE YÜKLEM İLİŞKİSİ BAKIMINDAN                                   CÜMLELER Aşağıdakilerin hangisinde eylem nesne-yüklem ilişkisi bakımından diğerlerinden farklıdır?   Bu soru kalıbını çözmek için önce nesnenin ne olduğunu bilmek gerekir. Nesne nedir?:    * Nesne yapılan işten etkilenen herhangi bir şeydir. * Yükleme sorulan " Ne, Neyi, Kimi" sorularına cevap veren ögelerdir. Kısa yol: * Fiilin başına " ONU " getirildiğinde fiil anlamlı olursa nesne alabilir demektir. (Onu) satmış. (Anlamlı, nesne almış.) Kitaplığındaki bazı kitapları yok pahasına satmıştı.  (  Neyi satmış?) Kitaplığındaki bazı kitapları (işten etkilenen) UNUTMA: Nesne, sadece cansız varlık değildir; insan da işten etkilenen olduğunda nesne olarak isimlendirilir.   * Kim ve kimi soruları insanı buldurmak için söylenir. Yalının sahibini hastaneye kaldırıldılar.  Kimi hastan...

Yazım Yanlışları Uygulama

    1.    İkide bir çocukca sorular sorması canımızı sıkmışdı. 2.   Burağ’ın fikirini savunan bir kaç kişi kalmıştı.  3.    1943'de İstanbul da   doğmuş fakat fikirleri anadoludan beslenmiştir. 4.    Seni gördümmü annemin konuk severliğini hatırlıyorum. 5.   Paris’de büyükelçilik yapmış,kötülük nedir de bilmiyen biriydi. 6.   Bende göğüsümü üşüttüm dün gece . 7.   Toprakda binlerce organizma yaşarki toprakda verim sağlanır. 8.   Sabahtan beri omuzum ağrıyor kimse bana yardımetmiyor. 9.   insanın bilinç altını dolduran bir takım olaylar olur. 10.     Hiç birimiz Zeynebi görmedikte görmekde istemedik.   Aşağıdaki cümlelerdeki   yazım yanlışlarını bulalım. 1.     Türkler, müslümanlığı 10. yüzyılda kabuletti.   2.     Bu bitkiye iç Anadolu’da klavuzlar yardımıyla ulaşa bildik.   3.    Odaya  Güneş girmiyorsa  ora...

Noktalama İşaretleri

    NOKTALAMA SORULARI NASIL ÇÖZÜLÜR? Özellikle, çok sorulan paragraf tipi soruları çözerken dikkat edilmesi gereken üç temel kural vardır. I.KURAL:   Nokta, soru işareti, ünlemden sonra mutlaka büyük harfle başlar. Beni gerçekten gördü mü (    ) yalan mı söylüyor(    ) bilmiyorum( ) (?) (?) şıkkı cevap olmaz. Soru anlamı taşımış olmasına rağmen, boşluğa soru işareti gelmez. Küçük harf geliyorsa virgül atılarak cümleye devam edilir. II:KURAL: Virgül, noktalı virgül den sonra- özel isim yoksa -mutlaka küçük harfle başlar. Sülalade akıllı (   ) işten anlayan (   ) mantıklı düşünen tek kişiydi. Hacı Kalfa (  ) kendini çok iyi yetiştirmişti (   ) birçok önemli eser vermiş bir bilim adamıdır III:KURAL: İki nokta, üç noktadan sonra duruma göre bazen büyük, bazen de küçük başlar. * İki noktadan sonra açıklama yapılıyorsa büyük, sıralama yapılıyorsa küçük başlar. Sanatçıdan beklenen şudur: Halka gereken kültürel mirası v...

Sınava Nasıl Çalışmalıyım?

      Her gün aynı saatte çalış. İnsanlar için en verimli çalışma saatleri ,sabah  8 ile 12 arası olduğu bilinir. Bu zaman diliminde zihin daha aktiftir.  Kişisel farklılıklar ve çevre etkisi ya da ev düzenine bağlı olarak bu saatler değişebilir. Önemli olan her gün aynı saatte çalışabilmektir.Az da olsa devamlı yapılan çalışma başarı getirir.  Çalışmayı tam bir alışkanlık haline getirmek için sabretmek gerekir.     Küçük yaşta ilim öğrenmek için evinden ayrılan bir öğrenci kendini yetersiz hissetmiş ve eve dönmek için yola koyulmuş. Yolda sıcaktan korunmak için bir mağaraya sığınmış. Mağaranın tavanından damlayan suyun taşı oyduğunu fark etmiş. Benim kafam taştan da sert değil ya demiş ve medreseye dönmüş. Dönemin önemli âlimlerinden biri olmayı başarmış. Unutma ki taşı delen suyun sertliği değil, devamlılığıdır . Çalışmayı zincir olarak düşün, her günün bir halka olduğunu ve kopmaması gerektiğini bil . Başlayan bir alışkanlığa, ...

Fiilimsiler (Eylemsiler)

Aşağıdakilerden hangisinde fiilimsiye / eylemsiye yer verilmiştir? Bu soru kalıbında ilk olarak fiilimsi nedir, nasıl bulunur, sorularına cevap bulmak gerekir. FİİLİMSİ NEDİR?: *Fiile benzeyen fakat fiil olmayan  (isim,sıfat ya da zarf olan) sözcüklerdir. *Görünüşü fiil benzediği için pek çok  öğrenci fiilimsileri, fiil sanır.       Üşümek      (isim)    Üşüye n      (sıfat)    Üşüterek    (zarf)  Örnekteki sözcükler fiil gibi görünse de fiil  değil fiilimsiler. FİİLİMSİ NASIL BULUNUR? I.KURAL:  Kökü ya da gövdesi fiil olan  sözcükler fiilimsi olabileceği için ilk  şart kökü fiil olan sözcükler  seçilmesidir. Halasının oğlunun diğer çocuklardan  farklı  yönleri vardı. Yukardaki cümlede   fiil köküne sahip  sözcük yok, tüm kökler isim kökü  olduğuna göre   fiilimsi de yok. II.KURAL: Fiilin aldığı e...

SÖZCÜKTE YAPI (KÖK BİLGİSİ)

     KÖK VE KÖKÜN TÜRÜ                                              Aşağıdakilerden hangisinin kökü, sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır? Bu kalıpta iki bilgi sorgulanmaktadır :                       1 .Sözcüğün kökü nasıl bulunur?   2. Kökün türü nasıl belirlenir? Soruya sözcüğün kökünü belirlemekle başlayalım. A.KöK NASIL BULUNUR? I.AŞAMA:   Sözcüğün anlamlı en küçük parçası bulunur. ilgisizlik -anlamlı en küçük parça – il               Anlatım anlamlı en küçük parça – an   Peki ama bu kökler doğru mu?? II.AŞAMA : Bulunan kökle sözcüğün son hali arasında anlam ilişkisi olup olmadığına bakılır.  Anlam ilişkisi varsa kök doğru bulunmuştur, anlam ilişkisi yoksa kök yanlış bulunmuştur. Yuk...

CÜMLENİN ÖGELERİ

      Ögeler  Nasıl Ayrılır? *Her cümle bir iş ya da bir durumu anlatır. *Cümledeki iş ya da durum yüklem  dir. *Cümlede söz edilen işi yapan,   özne   dir. *Cümlede söz edilen işten etkilenen nesne   dir. *Cümlede işin mekanı dolaylı tümleç (yer tamlayıcısı)  dır. *Cümlede işin nasıl, ne zaman, ne kadar olduğunu anlatan zarf tümleci   dir. ÖGE AYIRT EDERKEN NELERE DİKKAT EDİLİR? I. Cümlede ilk yüklem bulunur. *Yüklem doğru bulunmazsa diğer ögeler doğru bulunamaz. *Diğer tüm ögeler yükleme sorulan sorulara, verilen cevaplarla bulunur. II. Yüklemden sonra özne ,özneden sonra diğer ögeler bulunur. (Böyle sıralanmasının sebebi özne ve belirtisiz nesnenin aynı sorulara cevap vermesidir.Ne ve Kim sorularına verilen ilk cevap özneyi ,   İkinci cevap belirtisiz nesneyi buldurur.) Çocuklar, evde uçurtma yapıyor. Yapıyor (Yüklem) Yapan kim ? Çocuklar   (özne) Ne yapıyor?   Uçurtma   (Belirtisiz Nesne) III...

Şiirde Kafiye ve Redif

    Şiirde Kafiye (Uyak) ve Redif Redif nedir,nasıl bulunur?: *Satır sonlarındaki sözcükler ekine köküne ayrılır. *Yapılan ayrımda yazılışları ve  görevleri  aynı olan eklere redif denilir.  *Ek halinde ve sözcük halinde olmak üzere iki grupta incelenir. Ek Halinde Redif: Ağaçlar hu çeker iniler t aş lar Bülbül, gözlerinden akıtır y aş lar   “ lar ” çoğul ekleri aynı görevde olduğundan    rediftir.  - aş  sesleri iki ses benzerliğine dayandığından tam uyaktır.  Söz ola kese sa vaş ı       Söz ola kestire b aş ı Söz ola ağulu  aş ı Bal ile yağ ede bir söz     -ı harfi üç dizede de belirtme hal eki görevinde kullanıldığı için redif tir.    Sözcük Halinde Redif: *Satır sonunda tekrarlanan aynı anlamda kelimelerin oluşturduğu ses benzerliğine de sözcük halinde redif denilir.     Garibim namıma Kerem  diyorlar Aslı’mı el almış harem  diyorlar Ha...

SES BİLGİSİ

       Ses Bilgisi (Olayları) Kökle ekin ya da ekle ekin birleşmesi sırasında meydana gelen olaylara ses bilgisi denilir.  Ses bilgisi sorularını çözebilmek için sözcükte yapı bilmek gereklidir. Sözcüğün ilk hali bilinirse meydana gelen ses olayı da anlaşılır. Sözcüğün kökü ve köke gelen ekler ayırt edilir. Besliyordu    sözcüğünün ilk hali   besi-le-yor-du    sözcükte ünlü düşmesi ve ünlü daralması vardır. Anlattığı    sözcüğünün ilk hali    anla-t-dık-ı    sözcükte ünsüz sertleşmesi ve ünsüz değişimi vardır. 1.Aşağıdakilerden hangisinin  büyük ünlü uyumuna uymama nedeni diğerlerinden farklıdır? *   Büyük Ünlü Uyumu Nedir?      Büyük ünlü uyumu kalın ünlülerden sonra kalın,ince ünlülerden sonra ince ünlünün gelmesidir.     -a,-ı,-u,-o      Kalın ünlüler       -e,-i,-ü,-ö      İnce ünlüler   Büyük d...